oyunlarimparatorlugu

Civilization Conquest

OYUN BİLGİLERİ

AÇIKLAMALAR

Sid Meier’in ilk Civilization oyununu yapmasının ardından neredeyse 13 yıl geçti. Arada her biri kendi çıktığı yıllar için klasik olan üç Civilization (Sid Meier’in elinin değmediği onlarca ucuz taklidi saymıyorum bile) bilgisayarlarımıza konuk oldu. Ve bunlardan sonuncusu da bir genişleme paketi olarak sonunda karşımızda: Conquests...

Fraxis ve Breakaway Games’in üzerinde ortaklaşa çalıştığı paketin getirdiği yeniliklerin başında yeni tek kişilik senaryolar ya da oyunun onlara verdiği isimle “fetihler” gelmekte. Bu yeni senaryoların her biri dünya tarihinin belli bir dönemini ve belli önemli olaylarını gözler önüne seren; yeni ırklara, teknolojilere ve yeni kazanma koşullarına sahip birer detaylı alt oyun görünümünde.

Sizi bilmem ama ben Amerika Birleşik Devletleri’nin MÖ 4000 yılında oyuna başlamasının yarattığı tarih karışıklığını hep yadırgamışımdır. Conquests’in özel senaryolarında bu gibi durumlara mahal verilmemekte, zira her senaryoda o dönemin kendine özgü insan toplulukları yer alıyor. Mezopotamya’da geçen en erken senaryolarda Babilliler, Fenikeliler ve Sümerler’i yönetirken tarihin ilk fabrikalarını ve simya dükkanlarını (yeni şehir yapıları), epik projeleri (yeni teknolojiler) ve kabile konseyini (yeni yönetim şekilleri) hayata geçirmeye çalışacağız. Bu defa endüstri çağından modern çolm değil de, bronz devrinden demir çağına geçmeye çalışırken ekran başında uykusuz geceler geçireceğiz.

Taş devrinde kanser tedavisi?

Pek çok oyuncu medeniyetini taş devrinden modern çağlara ulaştırmak ve diğerleri önünde teknoloji avantajı kazanmak için, haklı olarak, aceleci davranır. Bu durum da milat yılları başlamadan ortaçolm girilmesi gibi ilginç sahnelere yol açar. Erken özel senaryolarda böylesi durumlarla karşılaşılması güç. Oyunun bu senaryolar için sunduğu değiştirilmiş araştırma ve teknoloji konuları, yeni üniteler, yeni yapılar ve yeni dünya harikaları, senaryonun minimalist havasıyla birleşince insana gerçekten de bronz çağında bir uygarlığın hayatta kalma çabasını yönlendiriyor hissi veriyor. Bunun yanında senaryo ilerleyen safhalarında dünyanın yedi harikasını inşa etme yarışına dönüşüyor. Bunun için de gereken taş rezervlerinin ele geçirilmesi mücadelesi oyunun ilerleyen mücadelelerini teşkil ediyor.
Diğer senaryolardan birinde Orta ve Güney Amerika’da Aztek, Maya ve İnka toplulukları arasındaki üstünlük mücadelesine karışarak ve insan kurbanı gibi yeni bir yönetim komutuna ve volkanlar gibi yeni yeryüzü şekillerine şahit olmaktayız. Bu yeni senaryonun getirdiği kurban töreni opsiyonu sayesinde düşman ünitelerini yakalayıp işçi olarak kentimize taşıyabilmekteyiz. Daha sonra onları tanrılarımıza kurban ederek çeşitli avantajlar kazanabiliriz (Hernan Cortez, Aztek başkenti Tenochtitlan’a girdiğinde ilk dikkatini çeken kentin zenginliği yanında, yüksek merdivenli Aztek tapınaklarının basamaklarının yüzyıllar boyunca akan kandan kırmızıya boyanmış olduğu ve buna eşlik eden ağır bir kan kokusuydu). Ancak diğer kabilelerin insanlarının kurban edildiğini görmek halkımızın moralinde belli oynamalara neden olabilir. Kölelerimiz tükenip de başımız sıkıştığında kendi halkımızdan da kurban verme şansına sahibiz. Ancak bu halkımızın moralinde ciddi bir düşüşe meydan vermekte. Bu senaryoda ayrıca yeni bir yeryüzü şekliyle, volkanlarla karşılaşıyoruz. Kaynaklar açısından oldukça zengin olan ve kolaylıkla belirlenebilen bu yer şekillerinin (doğal olarak) bir de tehlikesi var. Periyodik olarak gerçekleşen volkanik patlamalar çevredeki madenleri, birimleri, hatta çok yakına kurulmuş olan şehirleri (kimse Pompeii’den ders almadı mı?) yok edip rastlantısal yönde birkaç karedeki kaynakları haritadan silebiliyor.

Yeni birimler

Orta Amerika senaryosunda bazı yeni kaynaklar ve ünitelerle de karşılaşıyoruz. Örnek vermek gerekirse Lamalar ve egzotik kuşlar gibi lüks nesneler halkımızın moralini yükseltirken bazı birimlerin üretiminde de onlara gereksinim duyulmakta. Yeni birimlerden Chasqui Scout adapte olduğu vahşi ormanlarda sorunsuz yürüyebilirken, Silent Hunter isimli birim sayesinde yeni bir kuralla, stealth ile, karşılaşıyoruz. Böylece birim düşmana gözükmeden hareket ediyor ki bu, modern çağ oyunlarında karşımıza Stealth Bomber gibi görünmeden düşman hatlarını vurabilecek birimlerle karşılaşacağımızı gösteriyor.

En ilginç ve detaylı senaryolardan biri gibi görünen Sengoku - Sword of Shogun isimli senaryo bizi Shogun mevkii için mücadele eden 18 klanın Japonya haritası üzerinde 540 tur sürecek olan mücadelesine <*kırp!*>ürüyor. Bu senaryoda Daimyo adlı bir yönetici birimimiz bulunmakta ki tıpkı satranç şahı gibi bu üniteyi kaybetmek oyunun sonu anlamına gelmekte. Sürekli savaş durumundaki klanları bir araya getirmek ve diplomatik zafer kazanmak imkansız olduğundan savaş konseyi harikasını inşa etmeli ve onun sayesinde diğer klanlarla iyi ilişkiler geliştirmelisiniz (politikada en büyük güç korkudur). Portekizli sömürgecilerden edineceğiniz ateşli silahlar ve düşmana görünmeden vurma özelliği olan Ninja birimleri senaryonun ilerleyen aşamalarında stratejinize yön verecek. Ancak oyunu kazandıran en güçlü birimin araştırma yolunun sonundaki Samurai Arquebusier (saldırı gücü 8, savunması 10) olduğu aşikar. Bu da senaryoların ana oyuna zarar vermeden nasıl kendine özgü birimler, teknolojiler ve kurallarla donatılabileceğine güzel bir örnek.
Bir dünyaya kaç lider sığar?

Medeniyetler tarihinin 6000 yılını kapsayan oyunumuzun günümüze yakın tarihte geçen bir senaryosu ise II. Dünya Savaşı’nın Pasifik bölgesini içermekte. Bu senaryonun orijinalliğini sağlamak amacıyla senaryo başında elde bulunan tüm gemilerin adları gerçek tarih kayıtlarından yararlanarak belirlenmiş. Bu senaryo da oyunun tamamen savaş içeren bölümü olarak karşımıza çıkıyor. Ancak Kamikaze saldırısı ya da atom bombası gibi birkaç önemli bilimsel gelişmeyi de beraberinde getiriyor. Oyun Japonya’nın Pearl Harbor saldırısı ile başlıyor ve sürpriz saldırı gereği ilk turu alan Japonya pek çok amfibik saldırı ve bombardıman ile üstünlüğü Amerika üretim gücünü ele geçirmeden kazanabildiği kadar çok alan kazanmayı amaçlıyor. Oyunun başında savaşa sürülebilecek pek çok askeri birim sayesinde oyun bir Civilization türevinin sunabileceği maksimum aksiyonu bize getiriyor.

Oyun sadece bu tek oyuncuya göre düşünülmüş senaryolardan oluşmamakta. Multiplayer oyun ya da bir uygarlığı MÖ 4000 yılından alıp uzaya çıkarmak isteyen oyuncular için de yenilikler barındırmakta. Bunların önde geleni de Bizanslılar, Hollandalılar, İnkalar, Hititler, Mayalar, Portekizliler ve Sümerliler olarak isimlendirebileceğimiz yedi yeni uygarlık; tarımsal ve denizci gibi iki yeni uygarlık tipi; Demigod ve Sid isimli iki yeni zorluk kademesi; tüm şehirlerin üretiminin tek bir şehre yönlendirilmesini sağlama seçeneği; faşizim ve feodalizm gibi iki yeni yönetim türü ve yeni bir teknoloji keşfedildiğinde ortaya çıkan “teknoloji liderleri” ve yeni özel birimler ve yenilenmiş özel ünite özellikleri bu yeni genişleme paketinin getirdiği yeniliklerden bazıları. Ayrıca Conquests, Play the World genişleme paketinin getirdiği yenilikleri de bünyesinde barındırmakta.

Civilization III: Conquests 1991 yılında başlayan Civilization efsanesinin son halkası. Zaten meraklıları bu oyunu raflarda görür görmez bir kopyasını gözü kapalı edinecekler. Ki bence bu da yapılması gereken en doğru hareket. Onlarca yeni senaryo sayesinde dünya tarihi içinde gerçekten bir döneme yön verdiğinizi hissedecek, klasik Civilization oynanabilirlik ve detayları sayesinde gelmiş geçmiş en başarılı strateji oyunu serilerinden birinin son şaheserine şahit olacaksınız.

SİSTEM GEREKSİNİMLERİ

HİLELER

RESİMLER

VİDEOLAR

İMPARATORLUK

OYUNLAR BÖLÜMÜ

ONLİNE OYUNLAR

Civilization Conquest