oyunlarimparatorlugu

 Artık bayan karakterler her oyunda karşımıza çıkıyorlar. Ana karakter erkek olsa bile kesinlikle etkileyici bir bayan karaktere yer verilmeden geçilmiyor. Bu göz zevki olayından öte, oyunun satış stratejisi için de önemli bir olay haline geldi. Tabi başrolde etkileyici hatun kişilerin olduğu oyunlar daha bi alınası oluyorlar. Tabi Pac-Girl"ün de ana karakteri dişi ama ben bundan bahsetmiyorum

Dilim dilim inceleyeceğimiz Zanzarah: Hidden Portal "3rd person" perspektifini kullanan bir oyun. Yani aynen Tomb Raider gibi karakterimizi arkadan görme şeklinde. Onun Tomb Raider"dan ilham aldığı bazı konular olduğu gerçek, ama oyun saf aksiyon olarak karşımıza çıkmıyor. Hoplama zıpama olayımız var ama bunu tam olarak Lara teyzemiz gibi yapmıyoruz, yapamıyoruz. Oyunun mantığı aksiyon tadında ilerleme, RPG tarzı kapışma gibi birşey. Tam bir tarz söylemek imkansız gibi birşey. Bunu oyunu oynarken siz de anlayacaksınız.

Oyunun konusundan bahsetmek gerekirse, oldukça klişe olduğunu söyleyebiliriz. Biz artık dünya veya buna benzer mekanları kurtarmaktan sıkıldık ama bu başrol kahramanları hala bu dünyayı kurtarmakla meşguller. Yine amacımız dünyayı ve bunun paralelinde cücelerin ve perilerin diyarı olan Zanzarah"ı da kurtarmak. Ana karakterimiz narin ve şirin bir kız. İngiliz ve ailesi ile başı dertte. Ailesi ile devamlı tartışan, huysuz birisi. En son tartışmasının ardından odasına kapanıp başını yastığının altına sokuyor ve ondan sonra iş çığrından çıkıyor. Hayır boğulmuyor Daha başka şeyler oluyor.

Konuya göre, artık dünyada herşey yolunda gitmemektedir ve derinlerden bazı şeylerde sorun olduğu sezilmektedir. Aynı zamanda da Zanzarah denilen diyarda da aynı şeyler söz konusudur. Orada yaşayan halk kontrolden çıkmak üzeredir ve orası artık bir hapishaneden farksızdır. Bunu önlemek ise yoldan geçen bir çobana verilmiştir. Yalan Bu görev tabi ki bize ait. Tavan aramıza yerleştirilen bir Rune sayesinde, diğer tarafa gidebiliyoruz. Diğer taraf derken, pencereden atladığımız zaman gidebildiğimiz diğer taraftan bahsetmiyorum. Oyuna ismini veren Zanzarah"tan bahsediyorum. Bu diyara ayak basar basmaz, maceramız da başlıyor. Ufaklığın teki bizim yanımıza gelip genel bilgi veriyor. Hemen ardından oldukça karmaşık bir dünyada maceraya giriyoruz.

Oyunun konusu kabaca böyle. Daha kibarca anlatmak isterdim ama böyle oldu. Oyun oldukça büyük bir dünyada geçiyor. Haritadaki heryere yürüyerek gidebiliyorsunuz ve önemli noktalarda da o noktaya ışınlanabilmeniz için Rune alıyorsunuz. Böylece tekrar oraya veya yakınlarına gitmeniz için, uzun uzun yürümenize gerek kalmıyor. Oyunda birçok farklı mekana ayak basacaksınız. Bir o kadar da garip yaratıkla tanışacaksınız. Bazıları sizi dolandırmaya çalışacak, bazıları da size dostça davranacaklar. Siz ise yaptıklarınıza göre hikayeyi şekillendireceksiniz. Böyle dediğime bakıp da oyunun çok komplike olduğunu sanmayın, sadece izleyeceğiniz yoldan azıcık sapıyorsunuz o kadar. Oyunda izlediğiniz yol o kadar dallanıp budaklanacak ki, nereye gittiğinizi çoğu zaman unutacaksınız. Size verilen görevler de quest listesi gibi biryerde kayıtlı olmadığından, hangisini ne zaman yapacağınızı veya yaptığınızı karıştıracaksınız. Bu da oyunu daha da zorlaştıracak.
Oyunda yanlız değiliz. 3 farklı elementten şekillenen perilerimiz var. Bunları sağda solda da bulabiliyoruz, birisinden de satın alabiliyoruz. Oyunun en başında bize bir tane seçmemiz öneriliyor. Bunu seçmeden olaya giremiyoruz. 3 çeşit peri var. Su, kaya ve doğa. Hepsinin farklı özellikleri var. Mesela kaya, adı üzerinde sağlam ama yavaş. Kendi karakteristik özelliğine göre büyüleri var vs. Oyunda ilerledikçe yanımıza daha farklı ve gelişmiş periler de alabiliyoruz. Bunları istediğimiz zaman en öne alıp, onunla savaşabiliyoruz. Savaş sırasında değiştirebiliyoruz. Health ve mana potion gibi şeyler kullanabiliyoruz. Bu tarz şeylerin hepsini kolay kullanımlı bir arayüzden yapıyoruz. Inventory ve diğer herşey bir arayüzde "tab"lar ile gizlenmiş. Böylece tek tıklamayla heryere ulaşabiliyorsunuz.

Savaş sahneleri biraz garip. Şimdi bundan bahsedeceğim biraz. Oyunda bize bir peri saldırdığında veya biz ona saldırdığımızda oyun hemen savaş ekranına geçiyor. Aynen Rpg oyunlarında olduğu gibi, sadece perilerimizi yönetiyoruz. Sol fare tuşuyla saldırı, sağ tuşla ise kanat çırpıyoruz. Düşman peri ile savaşıp onu yenersek onun itemlerine sahip oluyoruz. Experience kazanıp güçlenmek de cabası. Savaş arayüzü biraz garip. Kolay ama periyi düz tutmak zor. Uçmak için ve sabit bir yüzeyde durmak için tuşa sabit aralıklarla basmak gerkeiyor ve aynı zamanda da ateş etmek gerekiyor. Bu da işi oldukça karıştırabiliyor. Ayrıca kızımızla yolda ilerlerken çok sayıda peri bizimle haşır neşir oluyor. Bu da devamlı savaş ekranına girerek, oyunun sıkıcı olmasını sağlıyor. Size tavsiyem, çalılıkların ve kaya diplerinin yakınlarından geçmemeniz. Oralarda periler çok fazla oluyor.

Oyunun savaş sahneleri başlı başına eksi. Daha pratik ve hızlı birşeyler yapsalar daha iyi olurmuş. Otomatik savaş gibi bir opsiyon da olsaymış, iyi olabilirmiş. Ama ard arda 20-30 peri ile savaşmak ve bir adım bile ilerleyememek, bizi direk oyundan soğutuyor.

Oyunun diğer menü özelliklerinden falan bahsetmedim. Çünkü fazla bir seçenek yok. Herkes kolayca kaybolmadan işini halledebilir. Arayüz kolay kulanılabilir ve oyunun kontrolleri de aşırı basit. Bu nedenle herkes zorlanmadan oyunu oynayabilir. Zaten oyunda direk olarak aksiyona girmeyeceğimizden, kızın kontrolleri o kadar da önemli olmuyor.

Oyunun grafiklerine bakacak olursak, orada azıcık zaman geçirmek lazım olduğunu anlıyoruz. Çünkü oyunun grafikleri harika. Tüm efektleri en üst düzeye kadar açarsak gerçekten bir göz ziyafeti çekiliyor bize. Çalıların hareketi, ağaçların rüzgarda hafifçe hareket etmesi, renkler, böcekler, kelebekler, minik hayvanlar, herşey çok güzel gözüküyor. Karakterlerin poligon sayısı da iyi tutulmuş. Yuvarlak hatlara sahipler. Heryer çok renkli. Oyunda etrafı seyretmek çok zevkli. Hele bir tavernada, sahnede flute çalan bir cüce var, hemen arkasında da gitar çalan. Onu izlerken dalıp gitmişim. En az 15 dakika izledim. O kadar hoş ki. Sahnede hem dansediyor, hem flute çalıyor. Hareketleri müziğe uyuyor. Oradaki müzik ise ayrı bir muhteşemlik. Bunu görmenizi isterim. Oyunun grafikleri anlaşıldığı üzere benden tam puan alıyor. Yapımcıları kutluyorum.
Oyunun sesleri de gayet güzel. Karakter seslendirmeleri iyi. Konuştuğumuz kişiler sadece konuşmaya ilk başlarken bir cümle söylüyorlar, ardından söyledikleri text olarak yazıyor. Genelde aynı tarz karakterlerin söyledikleri de aynı oluyor. Bu pek bir sorun yaratmıyor. Oyunun müzikleri ise harika. Ben sevdim. Belki başkasının hoşuna gitmeyebilir ama oyunun atmosferine uyum sağlayacak en iyi parçalar seçilmiş diyebilirim. Çoğunun vokalleri bile var ve çok hoş bir bayan seslendiriyor. Menü müziği oyun için müzik hakkında size bilgi verecektir.

Zanzarah orta halli bir sistemde orta derece detayda rahatlıkla çalışıyor. Ama full detay için P-III 800 ve 256 RAM olması şart. Daha düşük bir sistemde oyunu full detayla açıp rahat çalıştığını gördüğünüzde benim yanıldığımı sanabilirsiniz ama oyunda ilerledikçe geldiğiniz mekanlar benim haklı olduğumu size anında ispatlayacaktır Ayrıca oyunda sadece high-end ekran kartlarının desteklediği grafik gösterileri de var. Cici kart sahipleri de belki buna sevinebilirler.

Daha önceden de bahsettiğim gibi oyunun tek eksisi savaş ekranları. Bazen size verilen görevleri bile unutmanıza sebep olabiliyor ve bu da oyunu daha önceye load etmenizi ve adamlarla tekrar konuşmanıza sebep oluyor. Oyunda "log" olayı yok. Neyin nerede olduğunu sadece birisi size söylüyor ve bunu aklınızda tutmanız gerekiyor. Oyundaki harita sadece mekan olarak sizin nerede olduğunuzdan bahsediyor. Mesela ben Ankara"dayım ama haritada sadece Türkiye"de olduğum gösteriliyor. Neresinde olduğumu bulmak size kalmış. Oyunda da böyle olduğu için, harita pek bir işe yaramıyor. Kendi yolunuzu kendiniz bulmanız da bazen işleri iyice karıştırıyor. Birisinden bir görev alıp yola koyulduğunuzda, kaybolursanız, yandınız. Başka birisiyle daha konuşup ondan da bir görev alıyorsunuz. Görevler birikiyor birikiyor ve artık içinden çıkılmaz bir dert haline geliyor. Şans eseri dolaşırken bazılarını yerine getirebiliyorsunuz ama oyunda ilerlemek imkansız hale geliyor. Bazen yol çok dallanırsa, nereden gitmenizi gerektiren ipuçları çıkıyor. Bir parlak ışık veya tıklama duyarsanız o yöne gitmemeniz için hiçbir sebep yoktur. Bu seslere kulak verin. Özellikle seslere.

Son olarak söylemek istediklerim oyunun orta halin biraz yukarısında olduğu. Çoğu kişi savaş sahneleri yüzünden sıkılacaktır ama bazıları beğenebilir. Ayrıca hile ile savaş sahnelerini direk galibiyet ile geçebiliyorsunuz. Böyle yaparak sadece oyunun konusuna odaklanabilirsiniz. Bu da bir opsiyon. Bunun dışında oyun eğlenceli ve devamlı değişen mekanlarla tempoyu yüksek tutmaya çalışıyor. Savaş sahneleri dışından bahsediyorum Sesler, müzikler, komik karakterler... Bu tarzı sevenler alabilirler. Hem de hiç çekinmeden. Ama oyunun combat hilelerini bulmanızı tavsiye ediyorum. Bu kadar  

PII 350
64 MB RAM
8 MB 3D grafik kartı

Kod Sonuç
gold Altın (para) verir
health Enerjiyi doldurur
crystals Crystal verir
deckon her dövüş öncesi yeni bir kadro ayarlanır.

Oyun konsoluna ulaşmak için, oyunu -console parametresiyle başlatmalısınız. (Ör: C:ZanzarahSystemzanzarah.exe -console) Oyuna girip, F11 tuşuyla konsolu açabilir böylece aşağıdaki kodları yazabilirsiniz:

duel - Savaşı kazanırsınız
item # - # itemini alırsınız (# yerine 1-73)
wizform # - # Fairy´i alırsınız (# yerine 1-76)
spell # - # spell´ini alırsınız (# yerine 1-119)
help - Diğer komutlar